“Cumhurbaşkanına hakaret” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçlamasıyla hakkında başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan akademisyen Çiğdem Bayraktar Ör, tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edilmişti. Bayraktar çıkarıldığı hakimlik tarafından tutuklandı.

Sosyal medyadaki paylaşımı nedeniyle, “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçlamasıyla gözaltına alınan Tarihçi Akademisyen Çiğdem Bayraktar Ör, çıkarıldığı hakimlik tarafından tutuklandı.

Çiğdem Bayraktar Ör sosyal medyadaki paylaşımı nedeniyle, “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

TUTUKLANMASI TALEP EDİLDİ

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında Güvenlik Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınan Ör’ün emniyetteki işlemleri tamamlandıktan sonra Anadolu Adalet Sarayı’na götürüldü.

Savcılıkça ifadesinin alınması sonrası “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan tutuklanması talebiyle Çiğdem Bayraktar Ör nöbetçi hakimliğe sevk edildi.

TUTUKLANDI

Çiğdem Bayraktar Ör çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen Ör’ün hakimlikteki ifadesi ortaya çıktı.

“CUMHURBAŞKANINA HAKARET KASTIM YOKTUR'”

Çiğdem Bayraktar Ör hakimlikteki ifadesinde,

“29 Ocak 2025 tarihli paylaşım bana aittir. Fakat sormuş olduğunuz 24 Ağustos 2023 ve 16 Haziran 2022 tarihli paylaşımlar bana ait değildir. Ben 29 Ocak 2025 tarihli paylaşımı Bolu’da meydana gelen otel yangınında oğlumun arkadaşının ailesinin vefat etmiş olması nedeniyle bu olaydan duyduğum üzüntü ile yaptım.

Cumhurbaşkanına hakaret kastım yoktur. Bende o otelde kızımla birlikte kalacaktık. Normalde bizim de programımız iptal olmasa biz de burada kalacaktık. Son anda iptal ettik. Fakat bu durumdan ötürü kendimi şanslı sayamam. Bütün aile yangında vefat etti. Yaptığım paylaşımlar birikmişliğin sonucundadır. Kayın biraderim 70 bin lira için asit dökülerek öldürüldü.

Mezarı dahi yoktur. Bu olaylar bende psikolojik bir etki yarattı. Depremde de yakınlarımdan kayıplar oldu. Olaylar üst üste geldi. 14 yaşında bir kızım vardır. Ona bakmak zorundayım. Ameliyat oldum. Kimseyi kastederek yapmadım. Devletçi bir ailenin devletçi bir çocuğuyum. Adalete güveniyorum. Kimseye hakaret etmedim. Yaşadıklarım arka arka geldi. Buna insani bir tepki gösterdim. Ekleyecek başka bir husus yoktur” dedi.