Eğitim Sen, yanıltıcı bilgi verdiği gerekçesiyle TÜİK hakkında suç duyurusunda bulundu. Yazılı açıklamada “TÜİK’in ürettiği enflasyon rakamları tamamen güvenilirliğini kaybetmiştir” dendi.
Eğitim Sen, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) hakkında enflasyon rakamlarıyla ilgili yanıltıcı bilgi verdiği gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Sendikadan yapılan açıklamada, “Yıllar itibarıyla TÜİK’in uyguladığı yöntem değişiklikleri enflasyonu olduğundan düşük göstermenin gayretleri olarak görünmektedir. Gerçek enflasyon oranından düşük gösterilen enflasyon oranları, yoksul halk üzerinde ‘örtülü bir vergi’ niteliğine bürünmüştür” denildi.
Eğitim Sen, TÜİK hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada, şunlar belirtildi:
“TÜİK’İN ÜRETTİĞİ ENFLASYON RAKAMLARI TAMAMEN GÜVENİRLİLİĞİNİ KAYBETMİŞTİR”
- İstatistikler ve istatistiki yöntemler, kamu kurumları açısından oldukça önemli ve olmazsa olmaz yöntemler olduğu halde TÜİK’in ürettiği enflasyon rakamları tamamen güvenilirliğini kaybetmiştir. İstatistik yöntemleri kullanan önemli kamu kurumlardan biri olan TÜİK’in görevlerinin en başında, ürettiği istatistiklerde adaletli, güvenilir, yansız, kıyaslanabilir ve uluslararası standartlara uygun olması ile toplumun ihtiyaç duyduğu verileri üretmesi gelmektedir. Bu veriler devletin ekonomik anlamda daha adil yönetilmesi için gerekli verilerden biridir.
“TÜİK VERİLERİNİN GERÇEK ENFLASYONU YANSITMASI VE ŞEFFAF OLMASI ÇOK ÖNEMLİDİR”
- Toplu iş sözleşmeleri ile belirlenen sendikalı işçilerin ve kamu emekçilerinin ücret ve maaşlarına yapılacak zamlar, asgari ücrete yapılan zamlar, özel sektörde çalışan beyaz yakalı emekçilerin ücretlerine yapılan zamların ilk kriteri ve memur, işçi ile BAĞKUR emeklilerinin maaşlarına yapılacak zammın tamamı TÜİK enflasyonuna bağlı belirlenmektedir. Kısaca kiralardan para politikalarına kadar yaşamın her alanına doğrudan etkili olan TÜİK verilerinin gerçek enflasyonu yansıtması ve şeffaf olması çok önemlidir.
- Ancak TÜİK kamu gücü ve kaynaklarını kullanarak elde ettiği verileri gerçeğe aykırı işlemektedir. İstanbul Ticaret Odası, bağımsız akademisyenler, kamuoyu anketleri, konfederasyonumuz KESK’e bağlı BES’in kuruluşu BES-AR’ın araştırma sonuçları çok daha yüksek enflasyon verileri açıklamaktadır. Bu gerçekliği toplum olarak her gün satın alma gücümüze yansımasıyla doğrudan yaşamaktayız.
- Resmi enflasyon yıllık yüzde 73,5 olurken, elektrik fiyatı neden sadece 2022 yılının ilk yarısında yüzde 151 artırılmıştır. Yurttaşların hissettiği yıllık enflasyon oranı TÜFE’de yüzde 90’ın üzerinde iken, TÜİK mayıs ayı verilerine göre yıllık enflasyonu yüzde 73,5 açıklamıştır. Akaryakıt yıllık artışı yüzde100’ü aşarken, bunun TÜİK enflasyon hesaplamalarına yansımamasının mantıklı bir açıklaması yoktur.
“DÜŞÜK GÖSTERİLEN ENFLASYON ORANLARI, YOKSUL HALK ÜZERİNDE ÖRTÜLÜ BİR VERGİ NİTELİĞİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR”
- Yıllar itibarıyla TÜİK’in uyguladığı yöntem değişiklikleri enflasyonu olduğundan düşük göstermenin gayretleri olarak görünmektedir. Gerçek enflasyon oranından düşük gösterilen enflasyon oranları, yoksul halk üzerinde ‘örtülü bir vergi’ niteliğine bürünmüştür.
- Bütün bu gerekçeler ile kamuoyunu yanıltıcı bilgiler yayınlayanlar hakkında soruşturma başlatılması ve ceza davası açılması istemiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurduk.